Militanlık ve reformizm... Nasıl da uyuşmaz ve bir araya gelmez kavramlar böyle. Ama bu ülkede bir araya geliyor. Uzun süredir hem de.
Dinci faşist iktidar artık dengesini tamamen yitirdi. Attığı her adımda daha kötü sonuçlarla karşılaşıyor, debelendikçe daha çok batıyor.
19 Mart'ta sokak gösterileriyle başlayıp kısa sürede bir halk ayaklanmasına dönüşen devrimci kitle eylemlerinden sonra bazı siyasal hareketlerin “devrimci odak” ya da “devrimci merkez” yaratmaktan, bunun acil bir sorun olarak gündeme geldiğinden söz etmeye başladıklarını görüyoruz.
Gençlik dinci faşizme karşı ayakta. Kadınlar ayakta. Geniş işçi ve emekçi kesimler ayakta. Tüm baskılara rağmen dimdik üzerine yürüyor dinci faşist iktidarın.
19 Mart'ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın önce gözaltına alınıp arkasından tutuklanmasıyla başlayan, giderek bütün Türkiye'ye ve kısmen de Kürdistan'a yayılan bir halk ayaklanmasına dönüşen devrimci kitle gösterileri, önemli ölçüde geri çekildi.