Zulmünüz hükümsüz! Kar etmez devrimci işçilerin, ezilen kadınların, gençlerin bükülmez bileğine!

Sıra sıra demir parmaklıklarla çevirdiniz Taksim Meydanı’nı... Yetmedi! İç içe halkalar şeklinde sokak sokak polisler yığdınız, hem de binlerce. Tomalarınız, gözaltı araçlarınız, dronlarınız, bekçileriniz, yüksek binalarda keskin nişancılarınız...

Korkuyla dolup taştınız. Taksim iradesinin böylesine açıkça, böylesine kendine güvenle ortaya konması karşısında donakaldınız. Zindan tehditlerinize, işkencelerinize, Mussolini yasalarınıza aldırış etmeden “Taksim Tertip Komitesi” ilan ederek kendini pratik bir politik irade olarak ortaya koyan devrimci işçilerin bilinç açıklığı ve kararlılığı sizi dehşete düşürdü. Korkuyla saldırıya geçtiniz. Evlerimizi bastınız sabahın kör karanlıklarında. Yoldaşlarımızı sudan gerekçelerle gözaltına aldınız, nezaretlere attınız. Yetmedi. “Tertip Komitesi”nin üyelerini aldınız gözaltına. Sandınız ki bu “önleyici gözaltılar”, gözünü Taksim’e diken emekçileri sindirir, geriletir. Sandınız ki tüm bunlar korkunuzu bir nebze hafifletir.

Olmadı! Başaramadınız! İşçiler yüzlerinize haykırdı “Taksim’i bize yasaklayamazsınız” diye. Bir karşılık veremediniz, veremezdiniz de.

Çağrı yapılmış bir kere. İrade konmuş ortaya. Emekçiler, işçiler, gencecik öğrenciler, kadınlar koşar adım yürüdü “Tertip Komitesi”nin belirttiği buluşma yerine. Gözaltına alınacağını bilerek, işkenceye uğrayacağını bilerek... coşkuyla gülerek yürüdü polis barikatlarının üstüne. Oradaydık, barikatlardaydık, saldırı altındaydık, işkenceye uğrayanlardık!.. Ama dimdik, asla geri adım atmadan, kavga bayrağını yere düşürmeden...

Gençler kalkanlarınıza yüklendi gözaltına alınacaklarına emin olduğu halde. Avukatlara bile hunharca saldırı, vahşet, işkence... Ama başaramadınız. Mecidiyeköy, Şişli, Beşiktaş... her yerde eylemler, polis barikatlarına yüklenmeler. Bayrama gider gibi gösteri yapan, faşizmin üzerine yürüyen kitleler.

Bir kez daha gördü tüm dünya. Değil sıra sıra bariyerler, tankları da dizseniz, tüm kentte sıkıyönetim de ilan etseniz, zindana da atsanız... devrimci işçiler, emekçiler, ezilenler 1 Mayıs Alanı’nı, Taksim’i işgalinizden kurtarma iradesine sahip. Bundan asla geri adım atmayacak!

Sorun sadece zaman sorunu. Taksim’i söküp alacağız elinizden. 1 Mayıs’la ve devrimle özdeşleşen alanımızı kurtaracağız işgalinizden. Ve o gün yıkılıp gideceğiniz gün olacak.

Bugün bir kez daha gördük ve kavradık ki, zaferimiz yakın, sanıldığından çok yakın.